Yargıtay iban kararı hakkında şok bir açıklamada bulundu. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından yapılan açıklamalar kapsamında IBAN ile havale alıcısının isminin aynı olup olmadığı hakkında kontrol etme yükümlülüğünün yer almadığı dile getirildi. Yapılan bu açıklama milyonları resmen şaşkınlık içerisine bıraktı.
Yargıtay tarafından milyonlarca vatandaşın banka havalelerinde mağdur olmamaları adına önemli bir adım atıldı. Yapılan duyuru kapsamında Yüksek mahkeme, bankanın, IBAN numarasının alıcıya aile olup olmadığını kontrol etme sorumluluğunun bulunmadığını açıkladı. Aynı zamanda da milyonlarca vatandaşın havale işlemleri için emsal teşkil edecek olan karar hakkında uluslararası bir şirketin Kore merkezli bir şirkete para göndermek istemesi ile birlikte meydana geldi. Yaşanan gelişmeler ardından paranın müşterisinin eline geçmediğini fark eden şirket yetkilisi hemen parasının iadesini talep etti. Ancak bu talebin geri çevrilmesi ardından hemen Asliye Ticaret Mahkemesi yolunu tuttu. Bu gelişmeler ardından da vatandaşların mağdur olmaması konusunda Yargıtay tarafından önemli bir karar alındı.
Asliye Ticaret Mahkemesi’nde yapılan görüşmeler ardından Yargıtay yeni karar aldı. Vatandaşların banka havaleleri esnasında mağdur olmaması açısından alınan bu karar milyonların adeta içlerini rahatlattı. Alınan karar kapsamında Emsal nitelikte bir karara imza atan Hukuk Genel Kurulu, mahkemenin hükmünü de bozdu. Havale için alınan kararda: “Banka tarafından davacının yazılı talimat ve proforma faturada bulunan banka bilgilerine istinaden davacının talep ettiği IBAN’ a para transferi gerçekleştirilmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, IBAN sistemi ile ilgili açıklamalara yer verilmiş olup, uluslararası banka hesap numarasının İngilizce karşılığı olan kelimelere ait ilk harflerden oluşan IBAN ile yapılan havale işleminde, bu numaranın verilmesinden sonra banka ismi, ülke ismi, hesap numarası ve bunun gibi ek bilgilere ihtiyaç olmadığı, yirmi iki adet harf ve rakamdan oluşan bu sistemde havale işlemi sırasında bir rakamın yanlış girilmesi hâlinde sistemin yanlış IBAN uyarısı vereceği, sistemin tam güvenli olup, rakamların değerinde veya sırasında yapılacak bir yanlışlığı kabul etmediği belirtilmiştir. Paranın gönderildiği İngiltere’deki banka hesabının gerçekten ithalatçı şirkete ait olup olmadığının belirlenmesinin mümkün olmadığı, İngiliz hukukunda para transferi gerçekleştirilirken IBAN ile alıcının isminin uyuşup uyuşmadığını araştırma yükümlülüğünü öngören bir kanun hükmüne rastlanılmadığı belirtilmiştir. Dosya içerisindeki bilirkişi raporunu düzenleyen bilirkişilerin nitelikleri de dikkate alındığında rapor düzenlenmeye ehil oldukları, davalı bankanın davacı şirket tarafından verilen IBAN bilgilerine göre havale işlemlerini gerçekleştirdiği, paranın gönderildiği IBAN ile havale alıcısının isminin aynı olup olmadığını kontrol etme yükümlülüğünün bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yapılan ilk havale işleminden sonra, davacı şirketin basiretli tacir olarak paranın gönderilmek istendiği alıcı şirket ile irtibata geçerek paranın alıcının hesabına geçip geçmediğini teyit etmeden aradan 20 günden fazla süre geçtikten sonra aynı IBAN’a havale işlemi yapılmasını talep etmesinde kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hâl böyle olunca; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Mahkeme kararı oy çokluğu ile bozulmuştur.” Açıklamaları vatandaşlar ile paylaşıldı.