Milyonlarca vatandaşı çok yakından ilgilendiren gelişmeler gelmeye devam ederken emsal nitelikte olan bir karar için Yargıtay 9. Hukuk dairesi imza attı. İşveren kesimden sözlü bir şekilde yıllık izin almış olan işçilerin devamsızlıklarından dolayı işten atılmasına neden olacak konunun önünü açtı. Yüksek mahkeme kapsamında işçiler için verilen izne dair belgeleri ibraz etmek için mükellef olduklarına dair dikkatleri çekecek açıklamada bulundu.
Dört senedir aktif bir şekilde çalışma hayatına devam eden bir vatandaş yakınının düğününe katılmak adına bir haftalık sözlü olarak izin talep etti ve izne ayrıldı. İşe döndüğü sıralarda işçi adeta hayatının en büyük şoku ile karşı karşıya kaldı. İş yeri tarafından işçi için üç gün üst üste işe gelmediğine dair tutanak tutuldu. Yaşadığı olay karşısında dava açan işçi için haklı karar çıksa bile işveren temyiz etmek adına yeniden başvuru yaptı. Bu sırada Yargıtay 9. Hukuk dairesi devreye girdi. Alınan karar karşısında 4857 sayılı kanun ile beraber; ‘işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki iş günü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü yahut bir ayda üç iş günü işine devam etmemesi halinde işverenin haklı fesih imkanının bulunduğu kurala bağlanmıştır’ sonucuna varıldı.
Davacı olarak yer alan işçilerin yıllık izinlerini aldıklarını iddia etmesine rağmen verilen karar sırasında; “Davacı, yakınının düğünü sebebi ile işverenden yazılı ve sözlü izin alarak bir hafta boyunca iş yerine gitmediğini iddia etmiş, davalı ise davacının 3 gün üst üste devamsızlık yaptığını, haklı bir mazeret bildirmediğini ve bu sebeple iş akdinin haklı sebeple feshedildiğini savunmuştur. Dosyada davacı hakkında düzenlenmiş devamsızlık tutanakları bulunmaktadır. Davalı, ihtarname ile davacıdan işe gelmesini önleyecek haklı bir sebebin olması halinde bunu belgeleyecek remi bir evrakın 3 gün içinde davalı şirkete ibrazını, aksi halde kabul edilir bir mazeretle işe gelmediğinin anlaşılması halinde iş akdinin İş Kanunu’nun 25/ıı (g) maddesine göre bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshedileceğini bildirmiştir. Davacı, davalı ihtarnamesine verdiği cevapta belirtilen tarihlerde yakınının düğüne gittiğini ve bu hususu da daha önce işverene bildirdiğini, düğün sonrası işe başladığını ve ağır hakaret ve küfürlerle kovulduğunu belirtmiştir. Bunun üzerine davalı tarafından davacıya gönderilen ihtarname ile davacının iddialarının gerçek olmadığı ve iş akdinin devamsızlık sebebi feshedildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı, devamsızlık yapıldığı belirtilen tarihler için işverenden izin aldığını iddia etmişse de dosyada davacının işverenden izin aldığını gösteren bir belge bulunmamaktadır. Ayrıca davacı tanıkları da davacı iddialarını destekleyen bir beyanda bulunmamışlardır. Bu hali ile davacının devamsızlık yaptığı sabit olup işverenin feshi haklı sebebe dayandığından kıdem ve ihbar tazminatının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalıdır. Mahkeme hükmünün bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.” İfadelerine yer verildi.