Malatya sınırlarında Zirve Yayınevi cinayetleri sırasında meydana gelen soruşturma kapsamında FETÖ’nün çıkarları kapsamında yalan ifadeler ile bazı kişilerin çok fazla mağdur olmasına neden olan mahrem imam, iddianame içerisinde örgüte karşı olan askerlerin bilgilerine de elma yedirme ismi ile ulaşıldığı açıklandı.
Örgüt karşılı askerlerin bilgilerine nasıl erişilecek olduğu aktarıldı. Malatya cumhuriyet başsavcılığı kapsamında bir tanesi Alman olan 3 kişinin öldürülmüş olduğu Zirve Yayınevi cinayetleri kapsamında başlatılan soruşturma için FETÖ’nün talimatları ile kendilerinden olmayan askerleri engellemek için ifadelere yer verildi. Bir yandan da örgüt mensubu olan askerlerin önlerine geçmek için ihbar mektupları gönderilmesi için 10 sanık hakkında farklı oranlar ile hapis cezası talep edilmesi ve 5. Ağır ceza mahkemesi sırasında kabul edilen iddianame içerisinde itirafçıların sözlerine yer verildi.
2007 yılının Ocak ayında meydana gelen süreç içerisinde Malatya Jandarma Ay Komutanı Albay Mehmet Ülger’in hedefinde yer alan menfi kişiler kategorisinde bulunduğunu, örgütün de bu tarz isimlere yönelik karalama haberleri yapıldığını Ö.B. ismindeki şahıs dile getirdi. Açıklaması sırasında; “Örneğin şahıs hakkında gazetede karalama haberleri çıkartılırdı. Ya da örgütün operasyonel sosyal medya hesapları üzerinden (paşakeyfi, tskkulis, gatagulli vb) karalama haberleri yapılırdı. Hedef menfi olan kişilerin eleminize edilmesi için yalan, doğru her türlü haberler yapılırdı. Eleminize etmede kastım şahsın nihai olarak TSK’dan atılmasını sağlamak ya da rütbe alarak üst seviyeye çıkmasını engellemek ve o şahsı pasifize etmektir. Bu süreçte benim sorumlu olduğum örgütün jandarma yapılanmasında Adnan D. üzerinden Mehmet Ülger ile alakalı tüm bilgileri topluyorduk.” Sözlerine yer verdi.
İfadesi sırasında; “Bilgi işlem faaliyeti içerisinde örgüte karşı olan menfi kişiler hakkında herhangi bir konuda gerek adli gerek idari yönden ihbar mektubu yazma faaliyeti vardı. Bu mektuplar bazen kapalı zarflanmış halde bazen de dijital ortamda kişilere teslim edilir ve tedbirli şekilde postalanırdı. Bu postalama olayı genelde adli vakalara ilişkin savcılıklara, idari vakalara ilişkin olarak da ilgilinin idari kurumlarına veya Genelkurmay Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, İçişleri Bakanlığı gibi kurumlara olurdu. Bu belgeler veya mektuplar dijital ortamda verilirdi. Kişiye verilen bu mektup veya ihbarlar dijital ortamdan çıktı alınıp zarflanıp gönderilirdi. İhbar veya mektubu gönderecek kişiye nasıl ve ne şekilde gönderileceği hususu bilgi işlem sorumlusu tarafından istişare toplantısında detaylıca anlatılır. Nelere dikkat etmesi gerektiği hususlar özellikle söylenirdi.” Sözleri ile dikkatleri çekti.