İlk defa 2019 yılının son günlerini yaşarken Çin’in Wuhan kenti sınırlarında ortaya çıktığı tespit edilen korona virüs kısa süre içerisinde tüm gezegenin bir numaralı gündemi olmayı başardı. ABD tarafından ulaşıldığına dair iddialar edilen gizli belgelere bakılacak olduğu zaman Çin; korona virüse benzer olan biyolojik silahlar ile beraber 3. Dünya savaşı için hazırlıklarına başlamıştı.
Salgının ülkemizde meydana geldiği ilk günden bu yana kadar ortalama olarak 3,3 milyon kişinin hayatını kayıp etmesine neden olan korona virüs bir anda global üzerinde 160 milyona yakın kişiye bulaşmasına neden oldu. Gün içerisinde dış basından gelen bilgilere bakılacak olduğu zaman ABD ile Dış işleri bakanlığı aracılığı ile elde edilen belgelere göre virüs ile Çin ilişkileri bir kere daha gündemde yerini aldı. Gelen haberlere bakılacak olduğu zaman Çinli bilim adamları son altı aylık süreç içerisine korona virüs de dahil olmak üzere biyolojik ve genetik silahlar üzerinde araştırmalarına başladılar.
Yine aynı haber içerisinde yer lan bilgilere bakılacak olduğu zaman 2015 yılından bu yana kadar SARS korona virüslerinin askeri potansiyel durumların değerlendiren peki yönetimi bu proje ile olması bir üçüncü dünya sabası senaryolarını hazır bir halde tutuyor. Söz konusu olarak yer alan belgeler ile beraber bu proje olası bir savaş söz konusu olursa zaferin temel silahı olarak adlandırmalar yapılıyor ve detaylı bir şekilde incelemeler dikkatleri çekiyor. Belgeler ile beraber üçüncü dünya savaşının beklenenlerin tam aksi olarak kimyasal ve nükleer silahlar ile değil de biyolojik olarak yapılan silahlar ile olacağına dair tezler gelmeye başladı.
ABD tarından Japonya Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atılmış olan iki atom bombası için atıflarda bulunan belgeler ile beraber biyolojik silahlar ile beraber yeni bir dünya savaşı üzerinde zafer için temel silah olacağına dair ifadeler dikkatleri çekiyor. Halk kurtuluş ordusunda görevlerine devam eden bilim adamları tarafından hazırlanan dosya içerisinde hastalıkların daha güçlü bir şekilde ve görülmemiş bir halde olacağı silahları üretmek için manipüle edilmesinin incelendiğine dair iddialar geliyor. Belgeler üzerinde yer alan iddialara göre biyolojik silahların daha çok maksimum etkiyi göstermesi ve için gereken koşulların yer aldığı özetleniyor. Belgelere bakılırken biyolojik saldırı gece ya da şafak vakti sabit rüzgar yönü olacağı anlarda olacağına dair ifadeler yapılıyor.
Konu ile ilgili olarak ABD tarafından ilk tepki dış işleri komitesi içerisinde görevine devam eden Tom Tugendhat tarafından geldi. Belgelerde yer alan kanıtların oldukça endişe verici bir düzeyde yer aldığını ifade etti.
Açıklaması sırasında; ‘Bu belge, üst düzey parti liderliğine tavsiyelerde bulunanların hırsları hakkında büyük endişeler uyandırıyor. En sıkı kontroller altında bile bu silahlar son derece tehlikelidir.’ İfadelerine yer verdi.
Pekin’in 2015 gibi daha erken bir tarih içerisinde SARS virüsünün askeri bir potansiyel olduğunu düşünmesine dair gelen son kanıtlardan bir tanesi de acaba laboratuvar yapımı mı sorusunu beraberinde getirdi.
Pandemi dönemlerinin ülkemizde ilk meydana geldiği anlardan bu yana kadar defalarca gündemde yerini alan iddia geçtiğimiz aylar içerisinde DSÖ tarafından gelen önemli bir açıklama ile dikkatleri çekti. DSÖ tarafından yayına alınan rapora bakılacak olduğu zaman korona virüsün yarasalar dahil başka hayvanlardan da bulaşabilecek olduğuna dair ifadelere yer verilirken komplo teorilerinin yaygın olduğu laboratuvar sızıntısının da son derece düşük düzeylerde olacağına dair ifadelere yer vermişti.